Büyüdüm Çocuk Oldum ve The Inner Child Gönüllü Anıları...

İyilik Nedir, Yahut Fayda...

Birine ya da bir canlıya nasıl faydalı olursun? Galiba doğru soru şu yıllardır, hatta yürüdüğüm yollardır. Kendime sormayı unuttuğum ya da alacağım cevaptan tatmin olamamaktan korktuğum soru;

“Maddi fayda mı yoksa manevi fayda mı?” Hadi o zaman vicdan terazisi başına.

BÇO ile tanışalı takribi 6-7 ay oldu. Daha önce dersler ve sınavlar arasında savrularak geçirdiğim yoğun dünya hayatımda, kaldırıp kafamı nefes alabilmek için biricik arkadaşımın teklifini bekliyormuşçasına gönüllü olamadan etkinliklerin içinde buldum kendimi. Kırtasiye etkinliğinde foto için tebessümler, kıyafet giydirmede balonlar eşliğinde kahkalar derken minik gülüşleri görmenin ve yaşanılan duyguları paylaşmanın verdiği hazzın tabiri caiz ise arsızı olup çıktım. Ama BÇO’nun asıl cazibesinin ev ziyaretleri olduğu kanısındayım. Dumanı tüten her bir bacadan bizlerde derin izler bırakan farklı hikayeler yükseliyor. Bir aile düşünün ki vatanını milletini toprağını bırakıp kilometrelerce uzağa bir bilinmeze(Türkiye’ ye) gelmiş. Bu aile gelmiş gelmesine de hatırlandıkça ellerin semaya açılarak dua edilmesine gözlerden gelecek birkaç damla yaşın akmasına engel olunamayacak bir acıyla gelmiş. Evlerinin direğini, can parçalarını; bizim dizimizin dibinde olup burun kıvırdığımız ekmeğimiz olan bağımsızlıkları için savaşırken kaybedip ardında bıraktıkları kara toprağa emanet ederek gelmiş. Kendimi hiç “Sizler de olmasanız biz ne yapardık?” sorusuna muhatap etmediğimi fark ettim. Yalnızca utanıp yutkunarak: “Biz yalnızca aracıyız rızkı veren Allah” diyebildim. O günden sonra kalbimdeki dairenin bir odasının anahtarını onlara verdim. Her birinin güzel gülüşleri Türkçe ’ye zor dönen tatlı dilleriyle doldurdum o odayı. Ne demiş Attila İlhan “Ben aşk nedir bilmem. Eski kafalıyım. Bir seni bilirim. Bir de adın geçince sıkışan kalbimi.” Ben de dillere pelesenk olmuş iyilik ve faydalı olma kelimelerini değil bu kelimelerin bana tattırdıkları hisleri verdikleri hazları biliyorum artık. İçerimde gerçekleşen münazaranın galibi maddi faydanın maneviyatla taçlandırılması gerektiğini yapbozun ancak öyle tamamlanacağını savundu. O zaman sevgi dilimizi geliştirmemize vesile olan BÇO ’ya selam olsun. BÇO İYİ Kİ VAR

Kamile Nur Ulucenk / İzmir